Hindistan’da oluşan, 2001 yılında yaşanan, 25 Temmuz’dan 23 Eylül’e kadar süren bu olay hala açıklığa kavuşabilmiş değil. Tam 2 ay boyunca yağan kızıl yağmurlar insanların giydikleri beyaz elbiseleri kırmızıya boyayarak kan görünümüne bürüdü.
Aslında çok basit bir coğrafi olay olarak görünse de daha sonra yapılan çalışmalar olayları oldukça karmaşık hale getirdi. Özellikle de yağmurun yağması sırasında oldukça eğlenceli olduğu düşünülen ve yakında bulunan göllerdeki kırmızı yosunların atmosfere karışıp tekrar yeryüzüne döndüğü düşünülen bu olayın farkı daha sonra anlaşıldı.
Hükümetin el koyup Gandi Üniversitesi tarafından araştırılan bu olayın aslında DNA’sı olmayan fakat 315 derece sıcaklığa kadar yaşayabilen ve bölünebilen canlılar olduğu ortaya çıktı. Kan hücresine benzeyen bu kırmızı canlıların Dünya üzerinde alışık olunmayan bir hastalık ve dolayısıyla bir salgın olma olasılığı ise gündemi karıştırdı.
Coğrafi basit bir olay olarak görünmek istenirken tam tersi bir şekilde gündeme getirilen bu olayı değişik açılardan incelediler. Kimileri olayı uzaya atarak Dünya dışı canlılar olduklarını söylerken kimisi Musa’nın kan yağdırdığını söyleyen ayetlere atıfta bulunarak dinsel açıdan bakmaya çalıştı.
Bütün bunlara rağmen çok sık olmamakla birlikte izleyen aylarda sarı yeşil ve siyah yağmurların da görülmesi tartışmaları alevlendirdi.
MESAJINIZI GÖNDERİNİZ
[contact/]
Yorum Gönder